Dikkat Nedir?
Dikkat kavramının ilk tanımlanması 1900’lü yılların başında
William James tarafından yapılmış ve birçok farklı tanım ile günümüze kadar
ulaşmıştır. William James dikkatin insan yaşamındaki önemli rolüne odaklanmış
ve dikkati “zihnin çeşitli, kendiliğinden, olası nesne ve düşünce dizileri
arasından birini net ve belirgin biçimde seçmesidir” şeklinde açıklamıştır.
Dikkat, zihinsel etkinliklerin, belli bir fikir, olay ya da
obje üzerinde yeterli bir süre tutulabilmesidir. Sporcu açısından
düşünüldüğünde; dikkat, sporcunun fiziksel ya da zihinsel bir aktivite
sırasında tüm uyaranlar arasından doğru uyaranı seçebilmesi ve tepki
verebilmesi için, duyu organlarında ve vücudunda meydana getirdiği düzenleme
işidir. Daha açık bir ifadeyle; dikkat, herhangi bir duruma ya da uyarana tepki
vermeyi kolaylaştıran, duyu organlarının gerçekleştirdiği bir uyum, bireyin
fiziksel ve zihinsel olarak enerjisini tek bir noktada toplamasıdır.
Lavellee ve arkadaşlarına göre dikkat üç farklı süreçten
meydana gelmektedir. Bu süreçler algıda seçicilik, zaman paylaşımı (aynı anda
iki ya da daha fazla işi beraber yapabilme becerisi) ve konsantrasyon ya da
odaklanmadır. Algıda seçicilik, dikkatin dağılmasına neden olabilecek gereksiz
uyaranların engellenmesini ifade eder. Zaman paylaşımı, sporcunun aynı anda iki
ayrı beceriyi işleme koyabilmesini anlatır. Konsantrasyon ise sporcunun o anda
en önemli göreve yoğunlaşmak üzere gösterdiği “zihinsel çaba”dır.
Dikkat Türleri
Spor ortamında dikkatin öneminin ve işlevlerinin anlaşılması
için dikkat türlerinin bilinmesi önemlidir. Çünkü; okçuluk, dart gibi spor
branşları için gereken dikkat türü ile basketbol, hentbol, voleybol, futbol vs
spor branşları için gereken dikkat türleri birbirinden farklı olmaktadır.
Dikkat çeşitleri ile ilgili olarak literatürde farklı sınıflandırmalar
yapılmasına rağmen sportif performans için önemli görülen dikkat türlerinden
bazılarının kısaca verilmesi uygun görülmüştür. Dikkat; seçili dikkat, bölünmüş
dikkat, sürdürülebilir dikkat ve yoğunlaştırılmış dikkat şeklinde
sınıflandırılmaktadır.
Seçici Dikkat
Birçok uyaran, düşünce ve anının arasından, doğru davranış
için uygun olan uyaranların seçilmesini sağlayan, beynin bu zihinsel yeteneğine
seçici dikkat adı verilmektedir. Uygun uyarana dikkati yönlendirme ve dikkat
etmeyi sürdürme becerisi sporda başarı için önemli bir etkendir.
Yoğunlaşmış Dikkat
Birçok uyaranın bulunduğu ortamda, sporcunun tüm dikkatini
tek bir uyarana, tek bir noktaya odaklamasıdır. Sporcu, bu durumda performans
üzerinde bozucu etkiye sahip çeldirici olan uyaranları reddederek, sadece
göreve odaklanmayı başarabilmektedir. Dikkatin yoğunlaştırılması, birden çok
uyaranın bulunduğu ortamda sporcunun tek bir uyarana yoğunlaşması anlamına
gelir.
Sürdürülebilir Dikkat
Dikkatin uzun bir
süre, belirli bir görevi sürdürülmesi için korunması anlamına gelir. Bu durumda
sporcunun, belli bir uyarıcıya aralıksız bir şekilde odaklanması beklenir. Uzun
mesafe koşucularının yarışma süresince hem organizmadan gelen içsel uyaranlara
(kas ağrısı, solunum frekansı gibi), hem de dışsal uyaranlara (rakiplerinin
durumu, koşu mesafesi gibi) dikkat etmesi gerekmektedir.
Bölünmüş Dikkat
Sporcunun, aynı anda birden fazla uyarana karşı dikkatini
toparlayabilme yeteneğidir. Basketbol, hentbol, su topu, futbol gibi birçok
spor branşı, sporcunun aynı anda farklı uyaranlara dikkat edebilmesini, aynı
anda birden fazla eylemi yerine getirmesini gerektirmektedir. Bu tür branşlarda
sporcunun dikkat odağına alması gerekenleri kaçırması kötü performansla
sonuçlanacaktır.
Spora Özgü Dikkat Biçimleri
Spor branşları beceri türü ve sınıflamaları açısından farklı
özellikleri içerdiğinden, farklı sporlar farklı dikkat odağını
gerektirmektedir. Nideffer ve Segal (2001)’e göre dikkatsel biçimin genişlik
(geniş/ dar) ve yön (içsel/ dışsal) olmak üzere iki farklı boyutu vardır.
Geniş dikkat odağı; sporcunun çevresinde olup biten bir çok
olayı anda algılamasını ifade eder. Geniş dikkat odağı, sporcuların hızla
değişen çevrenin ve olayların farkında olmasını sağlar. Voleybol, hentbol,
futbol, basketbol ve su topu gibi branşlarda sporcuların (özellikle de oyun
kurucu pozisyonunda oynayan sporcuların) geniş dikkat odağının gelişmiş olması
önemlidir.
Dar dikkat odağı; geniş dikkat odağının aksine sporcunun
sadece bir ya da iki ipucuna tepki vermek üzere odaklanmasını ifade eder.
Okçuluk, dart, atıcılık gibi branşlarda dar dikkat odağına sahip olmak
performans için önemli bir özelliktir.
Dışsal dikkat odağı; sporcunun dikkatini rakibinin
hareketlerine veya dışarıdaki bir nesneye yöneltmesidir.
İçsel dikkat odağı; sporcunun tüm dikkatini organizmadan
gelen uyaranlara, duygularına ve düşünceye yöneltmesidir. İçsel dikkat odağı,
genellikle sporcunun performansını sergilemeden önceki hazırlık sürecinde
gerçekleşmektedir.
Sporcular, gerekli durumlarda dikkat odaklarını
geniştendara, içselden-dışsala değiştirebilmeyi öğrenmelidirler. Bazı
sporcuların, müsabakalarda dikkat dağınıklığı yaşadıkları, uygun olmayan
ipuçlarına yöneldikleri, dikkat odaklarını kontrol etmeyi sürdürmekte problem
yaşadıkları görülmektedir. Yaşanan bu problemlerin bazıları içsel bazıları ise
dışsal dikkat dağıtıcılarından kaynaklanmaktadır. Sporcuların uygun olmayan
içsel ve dışsal dikkat dağıtıcılara yönelmesi dikkatte kayma olarak
adlandırılır.
Dikkat Problemleri
Dışsal dikkat dağıtıcılar, sporcunun dikkatini hedeflenen
görevden uzaklaştıran nesnel uyaranları içerirken (ses, ışık vs), içsel dikkat
dağıtıcılar ise sporcuların var olan göreve konsantre olma çabalarını
engelleyen, daha çok sporcunun düşünce, duygu ve/veya bedensel duyumlarını
(örneğin; olumsuz düşünceler, ağrı, yorgunluk gibi) içermektedir.
Sporcuların konsantrasyonunu bozabilecek tüm uyaranlar
dikkat dağıtıcılar olarak ifade edilmektedir.
Dışsal dikkat dağıtıcılar
• Seyircinin hareketleri
• Gürültü seviyelerindeki ani değişiklikler (örneğin, bir
kameranın tıklaması),
• Rakiplerin davranımları (örneğin, futbolda köşe
vuruşlarında, forvetlerin rakibi genellikle kalecinin gelen topu takip etmesini
önlemek için)
• Alışılmadık saha- zemin koşulları
• Hava durumu (örneğin, bir golfçünün rüzgârlı havalarda
dikkati dağılabilir)
• Kötü hakem kararları
• Uygun olmayan koç davranımları
İçsel dikkat dağıtıcılar
• Sporcunun gelecekte neler olabileceğini merak etmesi
• Geçmişteki olumsuz anıların ve performansın hatırlanması
• Geçmişte olanlardan pişmanlık duyulması
• Hatalardan dolayı engellenmek
• Diğer insanların ne söyleyeceği veya ne yapacağı konusunda
endişelenmek
• İstenmeyen düşünceleri bastırma çabası
• Yorgun, sıkılmış veya duygusal olarak üzgün hissetmek
• Motivasyon kaybı
• Tutulma
Yukarıda verilen içsel dikkat dağıtıcı örneklerinden özellikle iki tanesi oldukça önemli görüldüğünden açıklamak uygun görülmüştür. Bunlardan birincisi, istenmeyen olumsuz düşüncelerin bastırılma çabası, diğeri ise tutulmadır.
İstenmeyen Düşüncelerin Bastırılma Çabası
Sporcu, bazen
istenmeyen bir düşünceyi bastırmak ister, ancak bunu yaparken de istenmeyen
düşünceden farklı uygun düşünceleri çağırmak için kontrollü (bilinçli) bir
arayışa da girmiş olur. Çünkü zihnimiz aynı zamanda, istenmeyen düşüncenin herhangi
bir işaretini bulmak için otomatik (bilinçsiz) bir arayış içine girer. Başka
bir deyişle, bir düşünceyi bastırma niyeti, bastırma eyleminin başarılı olup
olmadığını anlamak için, yine o düşünce ile ilişkili otomatik bir aramayı
harekete geçirir. Normalde, bilinçli niyetli sistem, bilinçsiz izleme sistemine
hakimdir. Belirli koşullar altında (örneğin, zihnimiz aşırı yüklenme ve uyarana
maruz kaldığında ya da dikkatsel biçimimiz aşırı yorgunluk ve stres nedeniyle
bozulduğunda) istenmeyen düşünceler ironik bir biçimde ön plana çıkmaya başlar. Özetlemek gerekirse, Wegner (1994)'in araştırması, sporcuların
yorgun, gergin veya endişeli anlarda istenmeyen, olumsuz ve ilgisiz düşünceleri
bastırmakta neden zorlandıklarını anlamamıza yardımcı olmaktadır. Ayrıca,
sporcuların bazen farkında olmadan amaçladıklarının tam tersi olan eylemleri
neden gerçekleştirdiklerini anlamamızı sağlar.
Tutulma
Tutulma, sporcunun baskısı altındayken, oyundan kopması,
çevresine dikkat edememesi, basit hatalar yapması ve performansında dramatik
düşüşler yaşamasıdır.
Sporcuların yarışma baskısı altındayken ortaya çıkan
bilişsel, duygusal ve fizyolojik faktörler sporcunun bütünüyle oyundan
kopmasına, çevresinde olup bitenlere dikkat edememesine, oldukça basit hatalar
yapmasına ve performansında dramatik düşüşler yaşamasına neden olmaktadır. Bu
durum spor psikolojisi alanında “tutulma-choking” olarak ifade edilmektedir.
Tutulma, kötü pas atmak, maç sayısını kaçırmak gibi kötü performansa neden olan
tekbir faktör değil; sporcuyu kötü performansa götüren ya da kötüleşen
performans üzerinde kontrol sağlayamamasına neden olan bir süreç olarak
düşünülmelidir.
Tutulmaya Neden Olan Faktörler
* Önemli yarışmalar
* Yarışma esnasındaki önemli anlar
* Koç, seyirci, aile ve diğerleri tarafından eleştirilme
Dikkatteki değişiklikler
*İçsel dikkat odağı
*Dar dikkat odağı
*Dikkat odağını değiştirememe
Fiziksel Değişimler
*Kas gerginliğinin artması
*Solunum frekansının artması
Performans Sonuçları
*Zamanlama ve koordinasyonun bozulması
*Kaslarda gerginlik ve yorgunluk
*Göreve ilişkin ipuçlarına yönelememe
Güzel
YanıtlaSil