Konsantrasyon
Dikkat bileşenlerinden biri olan konsantrasyon, dikkati
gereksiz uyaranlara kapatarak, hedeflenen göreve yoğunlaşmak şeklinde tanımlanmaktadır.
Spora özgü konsantrasyon tanımları dört önemli ayrıntıyı içermektedir. Bunlar;
uygun ipuçlarına ve uyaranlara odaklanabilme (seçici dikkat), odaklanmış
dikkatin korunabilmesi, olayın ya da durumun farkında olabilme, duruma göre
dikkat odağını değiştirebilme becerileridir. Konsantrasyon, uygun olmayan
ipuçlarına yönelme, odaklanmayı sürdürme, durumun farkında olma ve dikkat
odağını değiştirebilmeyi gerektirir.
Konsantrasyon Prensipleri
Sporda etkili biçimde konsantre olabilmeyi sağlayan beş temel
prensip vardır. Bu beş temel prensipten üçü optimal düzeyde odaklanmayı
sağlarken, diğer ikisi odaklanmayı bozan faktörlerden bahsetmektedir.
• Sporcular konsantre olmaya karar vermelidir- konsantrasyon
kazara ortaya çıkan bir durum değildir. Etkili konsantrasyonun ilk ilkesi,
sporcuların zihinsel çaba harcamak için bilinçli bir biçimde konsantre olmaya
karar vermesi, konsantre olmaya hazırlanmaları gerektiği fikridir. Sporcular da
konsantre olmadan önce zihinsel olarak hazırlığını yapmalı, hazır olduğunu
hissedebilmelidir. Bazı sporcular, spor müsabakalarında imgeleme becerilerini
konsantre olmak için “açma” ve “kapama” düğmesi gibi kullanmaktadırlar.
Örneğin, müsabaka esnasında, tenisçi ellerini kurulamak için çizginin
gerisinden havlusunu aramaya koyulduğunda “switch off” duruma, tekrar çizgiye
geldiğinde ise başlamaya hazır “switch on”duruma geçmektedir. Ünlü kriket
oyuncusu Garry Sober konsantrasyonu şu şekilde ifade etmiştir. Konsantrasyon
duş almak gibidir. Duş almaya karar vermediğiniz sürece musluğu açmazsınız. Duştan çıkarken de musluğu açık bırakıp, duştan ayrılmazsınız. Musluğu açar,
sonra da kapatırsınız. İhtiyacınız olduğunda suyun hazır olması önemlidir” .
• Sporcular tek seferde sadece bir düşünceye odaklanabilir.
Etkili konsantrasyonun ikinci prensibi “tek bir düşünce” ilkesi, yani her
seferinde bilinçli olarak sadece tek bir şeye odaklanabileceğimiz fikridir.
Aslında, insanların bilgi işlem kapasitelerinin sınırlı olduğu düşüncesinden
yola çıkarsak, sporcunun da o anda sadece tek bir şeye odaklanabileceğini
söylemek mümkündür. Özellikle de sporcular önemli bir atış öncesinde (endişeli
olduklarında, baskı altındayken) sadece tek bir düşünceye odaklanmayı
başarabilmelilerdir.
• Sporcu zihnen bir şeye odaklandığında, neyi düşünürse onu
gerçekleştirecektir. Etkili konsantrasyonun üçüncü ilkesi, sporcuların
düşündükleri ile yaptıkları arasında hiçbir fark olmadığında, zihinlerinin
gerçekten odaklanmış olduğunu söyleyebiliriz. Sporcunun, düşünce ve eylemleri
arasında mükemmel uyumu sağladığında en iyi performansına ulaşabilmesi
mümkündür.
• Sporcular, kendi kontrolleri dışındaki faktörlere
odaklandıklarında konsantrasyonlarını kaybederler. Sporcuların yüksek
performans seviyelerine ulaşabilmeleri için belirgin, özel ve tamamiyle kendi
kontrollerinde olan eylemlere odaklanmaları gerekir. Daha önce de ifade
edildiği üzere, sporcular, kendilerini olumsuz etkileyen, kontrolleri
dışındaki, yaptıkları görevle alakasız ve uzak gelecekle ilgili şeylere
odaklandıklarında konsantrasyonları bozulacaktır.
• Sporcular endişeli olduklarında kendilerine değil, dışa
odaklanmalıdır. Sporcular özellikle kaygılı ve gergin olduklarında kendileriyle
ilgili içsel uyaranlara değil, dışa dönük eylemlere ve uyaranlara
odaklanmalıdır. Çünkü, kaygının artmasıyla beraber sporcunun daha fazla
özeleştiri yapması ve tüm farkındalığını kendine yöneltmesi mümkündür. Kaygı
durumunda kişinin kendine odaklanması, görevle ilişkili uyaranların
kaçırılmasına ve kötü performansa neden olmaktadır.
Konsantrasyonun Geliştirilmesi
Bilişseldavranışsal stratejilere dayalı konsantrasyon
tekniklerinin birçoğu sporcuların düşündükleri ve yaptıkları arasında uyum
sağlayabilmek için, sporcuların zihnen odaklanmış durumda olmalarını
önermektedir. Sporcu zihnen bir şeye odaklandığında zihin “ilgisiz düşünceleri
bertaraf eder, vücut alakasız gerilimlerden arındırılır ve sporcu o anda sadece
beceriyi mükemmelleştirmek için neyin önemli olduğuna odaklanır”.
Konsantrasyonu arttırmak üzere önerilen tekniklerden bazıları şunlardır:
Grid Kartları: En yaygın olarak kullanılan konsantrasyon
egzersizlerinden biri Schmid ve Peper (1998) ve Weinberg ve Gould (2007)
tarafından önerilen, sporcunun belirli bir zaman diliminde mümkün olduğunca çok
sayıyı taramasını gerektiren bir görsel arama görevidir. Grid kartları dikkati
odaklamayı ve ilgili ipuçlarını yakalamak için çevrenin taran
Simülasyon Kullanımı: Bilindiği üzere gerçek yarışma
ortamları, antrenman ortamlarından farklı bir çok bileşeni içermektedir. Örneğin;
rakibin- hakeminseyircinin varlığı, ışık, gürültü gibi birçok çevresel faktör
yarışma ortamın antrenman ortamından farklılaştırır. Bunların yanı sıra kaygı,
stres, korku, öfke gibi birçok psikolojik faktör de yarışma ortamının
farklılaşmasına neden olur. Değişen tüm bu bileşenler sporcunun performansını
da olumsuz etkileyebilmektedir.
Dolayısıyla, sporcuların yarışma durumlarında konsantrasyon
problemi yaşamamaları için antrenman ortamlarının olabildiğince yarışma
ortamlarına benzetilmesi gerekir.