Bilimsel Düşünme ve Araştırma Yöntemleri

Bilim

Bilim, evreni, toplumu ve insanı araştırma konusu yapan gözleme, deneye ve akla dayanarak sistematik bir yöntemle elde edilen doğrulanabilir bilgilerdir. Bilimin statik yönü onun, kanıtlanmış, doğrulanmış, olgulara dayandırılmış, yerine göre yasa, yerine göre ise teori hâline gelmiş yönüdür. Bilimin amacı kendi alanına giren olguları ve olayları, yani konuları saptama ve açıklamadır. Bilimler ancak araştırmayla, gözlem ve deney yolundan giderek olguları saptayabilir.

Bilimsel Düşünme

Bilimsel düşünme yeteneğini kazanmış bir kimse için düşüncenin hareket noktası güvenilir gözlem verileridir. Bilim her şeyi açıklama iddiasında değil, sadece gözlemin ve deneyin konusu olan alanlarla sınırlı bir etkinliktir. Günlük yaşamda olduğu gibi bilimde de çevremizde olup biten bazı şeyleri algılar veya gözlemleriz. Dolayısıyla bilim her şeyi açıklama iddiasında değil, sadece gözlemin ve deneyin konusu olan alanlarla sınırlı bir etkinliktir. Bilimin gelişmesi rastlantılara ve tesadüflere bırakılamaz. Bilim ancak doğru veya bilimsel düşünmenin yasalarını kullanarak ve araştırma yaparak gelişebilir.

Düşünme Yasaları

Bilimsel düşünme yöntemleri geleneksel tümdengelim ve tümevarım olarak ikiye ayrılır.

Tümdengelim (Dedüksiyon)

Kökeni Aristoteles’e kadar uzanan bir düşünce yöntemidir. Mantık ve matematik alanındaki temel düşünce sistemini oluşturur. Tümdengelim, genel nitelikteki bir önermeden akıl yürütme yoluyla daha az genel olan yeni önermelerin elde edilmesidir.

Tümdengelimli akıl yürütme çalışması, mantık disiplinini teşkil eder;

Aşağıda mantıksal tümdengelimle ilgili bir örnek verilmiştir: 

· Felsefeyle ilgili bütün kitaplar can sıkıcıdır. 

·Bu kitap felsefeyle ilgili bir kitaptır. 

·Bu kitap can sıkıcıdır.

Bu akıl yürütmede A ve B’ ye öncüller, C’ye sonuç denir. Burada, eğer A ve B doğruysa C’nin mutlaka doğru olacağı kabul edilir. A ve B öncülleri bir defa doğru sayıldığı için C’nin yanlış olması mümkün değildir; çünkü A ve B’nin doğru, C’nin yanlış olması mantıkta bir çelişkiye yol açar. Mantıkta bir tümdengelimin öncülleri doğruysa sonuç da doğrudur.

Tümevarım (İndüksiyon)

Tümevarım, tek tek olgulardan temel önermeler elde edilmesidir. Tümdengelimin tersine, parçadan bütüne, özelden genele doğru bir geçiş yapılmaktadır. Kökü Aristoteles’e uzanan tümevarımı (İndüksiyon) bilimsel bir yöntem olarak ilk kez Francis Bacon ileri sürmüştür. Bacon, Aristocu tümdengelimi eleştirmiş ve gözlem ve deneyimin bilgi edinmede önemli olduğunu savunarak bu yöntemin temellerini atmıştır. Öncül önermelerin doğru olması, sonuç önermesinin de doğru olma olasılığını arttırıyor ise tümevarımlı akıl yürütme yapılıyor demektir. Tümevarımlı bir çıkarımda öncül önermelerin doğruluğu, sonuç önermesinin doğruluğunu anlamlı biçimde arttırmıyorsa, bu çıkarım zayıf bir tümevarımlı çıkarımdır. Yani öncül önerme ile sonuç önerme arasında bir tutarlılığın bulunmadığı önermeler zayıf önermelerdir.

Hipotezli Tümdengelim 

Hipotezli tümdengelimde, genel ifadelerden hareketle, belirli sınırlandırıcı koşullar konularak, olgulara ilişkin daha dar yeni önermeler çıkartılır.

Hipotetik-Dedüktif (Modern Yorum

(H-D) yöntem, fizik bilimlerinin metodolojisini tarif etmeye dönük bir dizi girişimden biridir. H-D modeliyle tarif edilen bilim metodolojisi temel olarak şöyledir: 

· Bir hipotez öne sürülür, 

· Sonra bu hipotezden çeşitli önermeler çıkarılır, 

· Ardından bu önermeler deneysel olarak test edilir. Eğer hipotez bu deneysel test sürecinde başarısız olursa reddedilir. Bununla beraber hipotez deneysel olarak desteklenirse bu durumda deneme niteliğinde geçici olarak kabul edilir. 

Hipotezli tümdengelim, tümdengelimin problemlerine çözüm olması için geliştirilmiştir. Hipotetik Dedüktif yöntem de tümevarım problemine çözüm olarak önerilmiştir.

Kısaca hipotetik- dedüktif model şu iki noktaya dayanmaktadır;

· Bir hipotez veya teoriden test edilebilir sonuçlar çıkarmak. 

· Çıkarılan sonuçları ilişkin oldukları gözlem veya deney verileri ile karşılaştırmak.

Bilim, deneme ve yanılmalarla varsayımlar ve yanlışlamalarla ilerler. Sadece en güçlü teoriler ayakta kalır.

Analoji ve Metafor Analoji 

Bilinen benzeyişlerden faydalanarak bilinmeyen benzeyişleri çıkarmaya yarayan akıl yürütmedir. Lavoisier, nefes almada oksijenin rolünü göstermek için nefes alma ile kanda geçen olayı yanma olayına benzetmiştir. Bunlar birer analojidir.

Analojide sonuç çıkarma iki şekilde olur; 

· Organların benzeyişinden fonksiyonu çıkarma: Paleontolojide bazı fosillerin solungaca benzer organları bulunduğuna bakılarak bu hayvanların solungacı bulunanlar gibi zamanında sularda yaşamış oldukları sonucunu çıkarmak bir analojidir. 

· Sonuçtan sebebi çıkarma: Buna örnek olarak Claude Bernard’ın ada tavşanları üzerinde yaptığı deneyle sonuca ulaşmayı gösterebiliriz.

Analojiler ileri düzeyde çıkarımları destekleyen farklı durumlar arasındaki kısmi benzerliklerdir. Analoji iki olaydaki benzerliklerden yola çıkarak, birinde var olan özelliğin diğerinde de olduğunu varsaymaktır. Analoji, zihnin özelden özele sonuç çıkarmasıdır ve doğruluk değeri olasılık dâhilindedir. Analoji ile metafor arasındaki başlıca fark, analojinin net bir açıklayıcı ya da metaforlarda bulunmayan tahmin edici bir öge olmasıdır.

Bilimsel Yöntem

Yöntem, en genel anlamıyla genellenebilir, geçerli, doğru ve tutarlı bilgiye ulaşmak için izlenmesi gereken yoldur. Yöntem, bilimsel bilgi elde edilmesi sürecinde, araştırmacılara araştırmanın nasıl yapılması gerektiğini sistematik olarak sunan bir yol haritasıdır. Bilimsel araştırmalarda kullanılan yöntemin belli ilkeleri vardır.

Sosyal bilimlerde bilimsel yöntemin ilkeleri şu şekilde belirlenebilir 

· Olgusallık: Bilimsel yöntem somut, gözlemlenebilen ve test edilebilen olgularla yapılmalıdır. 

· Uygun tekniğin seçimi: Araştırma konusuna en uygun araştırma tekniğinin kullanılmasıdır. 

· Nesnellik: Araştırmacının, bilimsel araştırma sürecinin tüm aşamalarında tarafsız davranmasıdır. 

· Teorik bakış açısı: Bilimsel yöntemin belli bir teorik bakış açısına göre seçilmesidir. 

· Etik ilkeler: Araştırmacı araştırma sürecince etik değerlere bağlı kalmalıdır.

Bilimsel yöntem, bilimsel düşünce yöntemi ve bilimsel araştırma yöntemi olarak iki anlamda ele alınabilir.

Bilimsel yöntem, Baconcu tümevarım ile Aristocu tümdengelim yaklaşımlarının bir sentezidir ve yeni deneyci görüşü temel alır. Her bilim dalının amacı kendi alanına giren konuları saptama ve açıklamadır. Bilimler ancak gözlem ve deney yolundan giderek olguları saptar; saptanan olguların açıklanması ise mantıksal bir işlemdir.

Bilimsel yöntemin basamaklarını John Dewey aşağıdaki gibi belirlemektedir

· Problemin sezilmesi,

· Problemin tanımlanması, 

· Çözümün tahmin edilmesi, 

· Gözlenebilir sınayıcıların belirlenmesi,

· Deneme ve değerlendirmelerin yapılması, 

· Yorumlama ve raporlaştırılma. 

Geleneksel bilimsel yönteme bir altıncı basamağın eklenmesini gerektiren nedenlerin başında bilimin “birikimliliği” ile bilimsel yöntemin “açık seçikliği” gelmektedir.

Bilimsel Araştırma

Bilimsel araştırma ya da kısaca araştırma, problemlere güvenilir çözümler aramak amacı ile planlı ve sistemli olarak verilerin toplanması, çözümlenmesi, yorumlanarak değerlendirilmesi ve rapor edilmesi sürecidir.  Elde edilmek istenen bilginin türüne göre bir araştırma temel olarak üç amaca yönelik olabilir. Bu amaçlar sosyal olgu ya da olayları keşfetme, betimleme ya da açıklamadır. Bu amaçlar doğrultusunda şekillenen üç araştırma tipi vardır. Bunlar keşfedici, betimleyici ve açıklayıcı araştırmalardır. Bunları kısaca şu şekilde açıklayabiliriz:

· Keşfedici araştırmalar: Araştırma konusuyla ilgili olarak neler olup bittiğini anlamak, daha sonra yapılacak kapsamlı araştırmalar için gerekli ön bilgiyi toplamak amacına yöneliktir. (Yazım Taraması, Odak Grup, Örnek Olay İncelemesi,Uzman Görüşleri). 

· Betimleyici araştırmalar: Araştırma evreninin özellikleri hakkında bilgi toplamak, kişileri, durumları veya olayları tam ve doğru olarak betimlemek amacıyla yapılan araştırmalardır (Deney, Anket, Gözlem). 

· Açıklayıcı araştırmalar: Değişkenler arasında varsayılan ilişkileri sınamak amacıyla yapılan araştırmalardır (Basit İstatistikî Yöntemler, İleri İstatistikî Yöntemler, Tekli Ve Çok Değişkenli Yöntemler).

Bilimsel Araştırma Türleri

Araştırma sürecinde araştırmacı, tahmin ya da sorularla başlar ve ham maddeye özelleşmiş yöntem ve teknikler uygular.

Temel Araştırma 

Temel araştırmalar, bilgileri derleyerek seçilen olguyu açıklama ve yorumlama amacı güden araştırmalardır. Temel araştırma, yeni bilimsel bilgilerin ve dünya hakkındaki düşünme biçimlerinin çoğunun kaynağıdır.

Uygulamalı Araştırma

Uygulamalı araştırmanın değerlendirme, eylem ve toplumsal etki belirleme olmak üzere üç türü vardır.

Laboratuvar Araştırmaları

Laboratuvar araştırmaları, laboratuvarda gerçekleştirilen deneylerden elde edilen verileri analiz etmek ve yorumlamak anlamını taşımaktadır. Bağımsız değişkenlerin ayarlanabileceği olaylarda ve araştırmacının asıl amacının, neden-sonuç ilişkilerinin belirlenmesi olduğu durumlarda laboratuvar yönteminden yararlanılabilir.

Sosyal bilimler alanındaki laboratuvar araştırmaları aşağıdaki gibi gruplandırılabilir 

· Etki çalışmaları: Deneklere bir işlem yapılır ve bunun neden olduğu sonuçlar incelenir. 

· Yargı çalışmaları: Kişilerin düşünce, görüş ve değerlendirmelerinin araştırılmasına dayanır. 

· Gözlem çalışmaları: Laboratuvar ortamında değişkenler değiştirilerek ya da değiştirilmeden gözlemler yapılmasını esas alır.

Hipotez Geliştirmeye Yönelik Araştırmalar

Hipotez geliştirmeye yönelik olan çalışmalar betimleyici araştırmanın özelliklerini taşır ancak buna ek olarak daha yapısallaştırılmış araştırmalardır.

Kesitsel Araştırmalar

Bir örneklemin belirli bir zamandaki hâlini gözlemlemeyi içeren araştırmalar kesitsel araştırmalar olarak adlandırılır.

Boylamsal Araştırmalar

İncelenen konunun zaman içindeki gelişimini ele alan ve en az iki kere tekrarlanan araştırmalar boylamsal araştırmalar olarak adlandırılır.

Eğilim Araştırmaları Eğilim Araştırması

Belirli bir araştırma evreninde zaman içinde meydana gelen değişimleri inceleyen çalışmalardır.

Panel Araştırmaları

Araştırmanın tekrarlandığı, her seferinde yani her ölçümde aynı örneklemden veri toplanan araştırmalardır. Panel araştırmaları, araştırmanın tekrarlandığı, her ölçümde aynı örneklemden veri toplanan araştırmalardır.

Kohort Araştırmaları

Araştırma evreninin ortak özelliklerine sahip alt gruplarının zaman içinde geçirdikleri değişimi ölçmeyi amaçlayan araştırmalardır. Kohort araştırmalarında kohortlar genellikle aynı yılda doğanlardan oluşturulur. Örneğin 1960 yılında doğanlar bir kohorttur.

Deneysel Araştırmalar

Deneysel araştırma, bir müdahalenin kontrol altına alınmış koşullarda belli bir sorunun çözümünde ne kadar etkili olacağını görmek için yapılır.

Tanıtıcı Araştırmalar

Belirli konuların ilgi duyulan bazı özelliklerini ortaya koymayı amaçlayan araştırma türleridir. Tanıtıcı araştırmaların amacı genelde neden sonuç ilişkilerini gözlemlemek değil, durum ya da olayların genel niteliklerini belirleyebilmektir. Tanıtıcı araştırmalarda amaç, belirli bir ana kütlenin ilgi duyulan bazı özelliklerini ortaya koymaktır. Tanıtıcı türdeki araştırmalarda amaç bazen ana kitlenin birden fazla niteliği arasındaki ilişkilerin belirlenmesi de olabilir.

Monografiler

Bilimsel alanlarda özel bir konu üzerine yazılmış, kendi başına bir bütün oluşturan eserlerdir. Monografiler olay ve olguları olduğu gibi tanıtmaya yarayan çalışmalardır. Toplumsal bilimlerde yaygın bir kullanım alanı bulunmaktadır. Toplumsal olaylardaki değişme zamanın derinliği ve zaman kesiti yoluyla incelenir.  

Monografi çalışmalarının bazı tipleri vardır. Bunlardan en çok uygulananlar örnek olay monografileri ile değişim monografileridir

· Örnek olay monografileri: Temsil niteliğine sahip tek bir kişi, kurum veya olayın ele alınarak ayrıntılı biçimde tanıtılmasına yönelik çalışmalardır. Elde edilen bilgilerin benzeri durumlar için de geçerli olacağı varsayımından hareket edilmektedir. 

· Değişim monografileri: Mevcut durumun tanıtılması yanında, olayların zaman içindeki değişmelerinin de izlenmesi amacına yönelik çalışmalardır. Örneğin bir köy monografisinde, köyün belli bir dönemdeki sosyoekonomik yapısının tanıtılmasından sonra zamanla bu yapının ne şekilde değiştiği veya geliştiğinin belirlenmesi gibi.

Toplumsal olaylardaki değişmeyi incelemenin iki genel yaklaşımı vardır; zaman derinliği ve zaman kesiti araştırmaları.

Tarihsel Araştırmalar

Toplumsal olayların geçmişteki durumunu incelemeye yönelik araştırmalardır.

İstatistiksel Araştırmalar

Bilimsel araştırmalarda istatistiksel yöntemler çok önemli bir araç durumundadır. Gerek fiziki bilimlerde gerekse toplumsal bilimlerin belirli dallarında, istatistiki yöntemler yaygın olarak kullanılır.

Alan Araştırmaları

Daha çok hipotez testine değil, yeni hipotez kurulmasına yönelik veriler toplarlar. Alan araştırmaları, incelenen kişilerin gerçek yaşantılarına katılarak yapılan araştırmalardır. Bu, insanları laboratuvara almak yerine âdeta araştırıcının onların dünyasına girmesi biçiminde yapılır.

Survey

Yönteminde veri toplama tekniği olarak anket ve görüşme kullanılır. Anket, açık uçlu ya da çoktan seçmeli olarak hazırlanmış soru formudur. Survey yöntemindeki en önemli nokta, ulaşılması gereken insan sayısı fazla olduğundan, yapılacak örneklem seçimidir.

Surveyin güçlü yanları 

· Surveyle çok sayıda kişiden çok miktarda bilgi toplama olanağı vardır. 

· Örnekleme tekniğiyle yapıldığı için toplanılan bilgiden genelleme yapılır. 

· Bu yöntem, diğer yöntemlere göre zaman ve maddi kaynakların kullanımı açısından daha tasarrufludur.

Surveyin sınırlılıkları

· Survey ile çok miktarda bilgi toplanır ancak bu bilgi yüzeyseldir. 

· Büyük örneklem alınması gereken durumlarda bol zaman ve paraya ihtiyaç vardır. 

· Genelleme yapılmak istenen evren çok geniş ise örneklem oluşturma bir sorun yaratabilir.

· Surveyde katılımcıların yanıtlarına bağlı kalma zorunluluğu vardır. Katılımcılar ise anket ve görüşmede çok çeşitli etmenlerin etkisi altında kalarak yanıt verebilirler.

Yorum Gönder

Daha yeniDaha eski