Mires Vurgunu ve Osmanlı Bankası'nın Kurulması

 


İstikrazlarla Soyulan Osmanlı Maliyesi

Padişah, 19 Kasım 1859 tarihli bir hatt-ı hümayun ile imparatorluk maliyesinin içine düştüğü sıkıntıları tespit etmek ve bunun çözümü noktasında çareler aramak için Hazine-i Meclis-i Alisi’nin kurulmasını emretmiştir. Babıali, Avrupa tecrübesinden faydalanmak üzere meclise üç yabancı uzmanı davet etmiş ve Avusturya’dan M. Lackenbecher, Fransa’dan Marquis de Ploeuc ve İngiltere’den M. Fallconnet ülkeye getirilmiştir.[1] Avusturya’dan M. Lackenbecher 1857 yılından beri Osmanlı Devleti’nde Islahat-ı Meclis-i Alisinin idari ve mali müşavirliği sıfatı da taşımaktaydı.[2] 

1860’lı yıllara gelindiğinde kaimenin sebep olduğu karışıklık dolayısıyla İstanbul piyasasında tam bir belirsizlik yaşanmaya başlandı. Altın piyasadan çekildi, döviz kurları günden güne, hatta saatten saate değişiklik göstermeye başladı.[3] 1860 yılında içlerinde bazı ileri gelen bankerlerin bulunduğu bir grup 350.000 lira sermayeli İttihat-ı Mali şirketinin kurarak, Osmanlı lirasının İngiliz sterlini karşısında sabit tutmaya, kaimelere numara vermeye, değeri 750.000 lira tahmin edilen kaimeyi tedrici bir şekilde on yıl içinde tedavülden kaldırmayı düşünmekte idi. Şirkete her yıl 165.000 lira tazminat ödenecek ve bu tazminata ağnam vergisi karşılık gösterilecekti.[4] Kurucular banknot basma imtiyazına sahip bir devlet bankasına dönüşmek gayesiyle Osmanlı Bankası adıyla yeni bir kredi kuruluşu vücuda getirdilerse de bütün bu teşebbüsler başarısızlık ile neticelenmiştir.[5] 

MİRES VURGUNU 

Musevi asıllı Mires Fransa’da basın hayatında önemli işlere imza atmış ve basın yoluyla halkın gelecekte, demiryollarının geleceğine dair dikkatlerini çekerek hisse senetlerini satmayı düşünüyordu. Bu arada Osmanlı Devleti’ndeki gelişmeleri yakından takip eden Mires, Babıali’ye en sıkıntılı zamanında istikraz teklif ederek onun sempatisini kazanmaya muvaffak oldu. İstikraz anlaşması 29 Ekim 1860 tarihinde imzalandı ve 17.775.000 lira tutarındaki borçlanma %6 faizli ve 36 yıl vadeli idi.[6] Tahvillerin ihraç fiyatı %53.75 olarak kabul edildi. Mires istikrazı bir defada olmayıp 18 taksit halinde Osmanlı Devleti’ne verilecekti. Buna karşılık anapara ve taksitlerinin hemen geri ödenmesine başlanacaktı. Bu durumda Osmanlı Devleti’nin eline geçen para azaldığı gibi, Mires’in kâr haddi daha da artacaktı.[7] Fransız polisi, Mires’i öteki şirketlerindeki fonları kötüye kullanmaktan ötürü tutuklayıncaya kadar tahvil satışları oldukça başarılıydı.[8] 18 Şubat 1861 tarihinde finans kâğıtları üzerinde tahrifat yapmak ve karşılıksız çek vermek, sahte evrak düzenlemek gibi suçlardan 9 yıl hapis ve 3.000 frank para cezasına çarptırılmıştır.[9] Sterlinin değeri bu hadisenin devamında beş ay içinde 129 Osmanlı kuruşundan 200 kuruşa fırlamıştır.[10] İstanbul’daki kriz daha vahim oldu ve Galata tüccar ve bankerleri paniğe kapıldılar. Piyasada altın sikke mevcut olmadığından Avrupa’ya olana borçlara karşılık sandıklar dolusu gümüş ve bakır paralar “Messagerie Maritime” kumpanyasına mensup vapurlarla Marsilya’ya gönderildi.[11] 

Bu müddet zarfında, mali vaziyet yaşanan olumsuzluklar üzerine tekrar sıkıntılı bir döneme girmişti. Dört milyon İngiliz lirasına baliğ olan ve senevî %12 olan faizi mürekkep verilen borç her altı senede bir misli artıyordu.[12] 1860’ta Islahat-ı Maliye Komisyonu Islahat-ı Maliye Meclis-i Âlisine tahvil olundu ve bu yeni heyet Mires istikrazının fena neticelerini izale için, Lord Hobart ve Mr. Foster ile teşriki mesai edilmesi maksadıyla salahiyetler verildi.[13] 1858 ve 1860’da alınan diğer istikrazlar ancak geçici bir ferahlık yarattı ve 1861’de mali bunalım kıvamına erdi. İngiliz ve Fransız yardımı Osmanlı hükümetine yerli istikrazları ödemek ve yeni bir mali araç “Osmanlı Bankasını” kurmak imkanını verdi.[14] İngiliz hükümetinin iki görevlisi, Lord Hobart ile M. Foster, Mires kredisinin başarısızlığıyla ortaya çıkan ve çıkması muhtemel durumu incelemek üzere, 23 Mayıs 1861 yılında İstanbul’a geldiler.[15] Aynı günlerde, Fransa hükümeti de Fransa Bankası Müdür yardımcısı Baron Doyen’i İstanbul’a gönderdi, yaptığı temaslar neticesinde zararlarını abartılı olarak 450 milyon Osmanlı lirası olarak tespit etmişlerdir.[16]



[1] Blaısdell, age., s.46.

[2] Blaısdell, age., s.46.

[3] A. Du Velay, Türkiye Mali Tarihi, Çev. Maliye Tetkik Kurulu, Maliye Bakanlığı Yay, Ankara 1978, s.89.

[4] Du Velay, age., s.46.

[5] Önsoy, age., s.59.

[6] Önsoy, age., s.67.

[7] Önsoy, age., s.68.

[8] Kıray, age., s.97.

[9] Önsoy, age., s.70.

[10] Du Velay, age., s.95.

[11] Du Velay, age., s.99.

[12] Blaısdell, age., s.50.

[13] Blaısdell, age., s.61.

[14] Bernard Lewis, Modern Türkiye’nin Doğuşu, Çev. Metin Kıratlı, TTK Yay, Ankara 1988, s.120.

[15] Önsoy, age., s.71.

[16] Önsoy, age., s.72.

Yorum Gönder

Daha yeniDaha eski